21 Temmuz 2012 Cumartesi

Bir matbaayı bile doğru dürüst yayamamış insanoğlu


At torrent'a gitsin değil mi? Biz hallederiz tövbe estağfirullah. Yalan değil, epey kırgınım. Üç yaşındaki yeğenimin 'teyze, söyler misin acaba matbaanın gelmesi neden bu kadar gecikti' diye soruyor, gözlerimi kaçırıyorum, başka tarafa bakıyorum. 'o değil de fok balıkları çok yalnız' diye hüznünün yönünü değiştiriyorum. Benim çok mu hoşuma gidiyor el kadar çocuğu kandırmak, oturduğun yerden 'geceleri huzurla başını yastığa koyuyor musun' diye sormak kolaydır. Neler çektiğimi ben bilirim. 

Matbaa esasında roma rakamıyla yedinci yüzyılda bulunmuş çocuk. Latin rakamlarıyla bulununca inanmıyorsunuz. Osmanlı'ya gelişi 1772. Daha fazla soru sorma çocuğum. susuyorum çünkü çocuğun gerçeği pedagojik formasyon almış bir tarih öğretmeninden duymasını istiyorum. Uzmanlar bunu öneriyor.

Şimdi cahil, aklı bir karış havada, andavallı.  homo sapiens'in kutsal olduğuna inanıyor. 'Ya teyze bi git allah aşkına, adamlar yazıyı tee mağaralarda avladıkları hayvanların derilerine yazıyorlarmış, doğru konuş' diye maskara edecek beni.

Hele hele ilk modern matbaanın 1430 yılında kurulduğunu ve osmanlı'ya -o da engizisyondan kaçan yahudilerin yardımıyla- 1488'de geldiğini ancak tevrat bastıkları için yasaklandığını, en nihayetinde allah yüz bin kere razı olsun lale devrinde İbrahim Müteferrika'nın 1727'de getirdiğini nasıl açıklayacağım konusu asıl beni delirten. İnsan böyle bir şeyi küçüçük bir çocuğun gözlerinin içine bakarak nasıl direkt söyleyebilir ki? Heyhat heyhat mı?)


Gerçi şu anda matbaa var da ne oluyor, halen kitaplar toplatılıyor, polis baskınarından bir gece önce yakılarak imha ediliyor, bunu da bir şekilde anlayışla karşılayacaktır herhalde (burada Levent Kırca tanrıları ruhumu esir alıyor)

Tüm bunların toplamında, asıl içimi yakan da şu oldu, bu adamlar matbaayı bulacağız diye yüzyıllar önce asrın icadı 'geciktirici'yi bulmuşlar, farkında değiller.

Şimdi yeğenim gelip 'teyze peki geciktirici nedir?" diye sorsa piskolocik miskolocik dinlemem, insanoğlunun matbaayı yaymakta neden bu kadar geç kaldığını pat diye söylerim. Yerim piskolocisini de, şeyini de.

2 yorum:

  1. yakılan kitaplardan sonrasını okumadım. sosyalistlerden nefret ediyorum. ama çok güldüm, mutsuz öleceğini bilmek çok acı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın:) Yakılan kitaplar'dan sonra hayatın şifrelerini vermiştim andavallı okusaydın ya:) Benim mutsuz öleceğimi bilmen mi çok acı? Mutsuz mu ölüyormuşum ben:(

      Sil